Friday, June 29, 2012

Zara Home'un sark kosesi taburesi


Zara Home'da indirime girmis bu tabureyi gorunce, satis gorevlisine, melamin kirmizi-beyaz cay bardagi tabagi, bakir sini ve saz satip satmadiklarini soracaktik ama sadece tespitimizi yapip, gulup gectik. Taburenin, evine sark kosesi kurmak isteyenler icin es gecilmemesi gereken nadide bir parca oldugunu dusunuyorum :))



Thursday, June 28, 2012

A-tisket-a-tasket!

Orjinalinden cok guzel, yazlik, civil civil bir cover! Soyleyen kadin 91'li oldugu icin (ki burda kendisine bir masallah diyelim) 1:57 ve 2:21 arasini duymamazliktan gelebiliriz.


   

 3..2..1...Hep beraber:

Was it green  ?? No no no nooo!! Was it red ?? No no no nooo!!Was it blue?? No no no nooo!!!
Just a yellow basket...

Sunday, June 24, 2012

A song that made me to recall some old memories...

Cok iyi hatirliyorum. Bu parcayi dinlerken cok kucuktuk, walkmanimizin kulakligini paylasirken, hayatin ne demek oldugunu cozdugumuzu saniyor, yasimizdan buyuk laflar ediyorduk. Keske birileri bosta kalan diger kulagimiza, hayatin aslinda cozulemeyecegini, uzerinde de cok dusunulmemesi gerektigini fisildasaydi. Yillar sonra anladik ki hayati anlamaya calismak buyuk bir sacmalikmis. 




Ohh..can't anybody see, we've got a war to fight...

Tuesday, June 19, 2012

Ben karar veremeyince...

...ya telefonun applikasyonunda yazi tura atiyorum, ya da Google Fight'da kavgaya sokuyorum.



Yalniz Bari'nin, Viyana karsisinda bu kadar yuksek skor yapmasi, aklimi celmiyor degil...Yazi tura mi atsam, ne yapsam?

Monday, June 18, 2012

Beyaz Güvercin


Torenlerde, dugunlerde barisin ve sevginin sembolu olarak gokyuzune salinan beyaz guvercinlerin, salinacaklari gune kadar kafeslerde sergilenmesi sizce de sacma  degil mi? Yapilmak  istenen gosterinin mesaji baris ve sevgiyse, salinacagi gune kadar kafeste bekleyen kusun gunahi nedir?

Neutrogena Anti-Mitesser SOS Reinigungs Kur



Halim olsa size son 1,5 senedir yüzümdeki akne problemi icin neler yaptigimi teker teker anlatmak isterdim. Ancak, bunu yapmaya maalesef ki dermanim kalmadi. Bu durum psikolojimi o kadar cok etkiledi ve konu hakkinda merakli cevreme o kadar cok cevap verdim ki, birde burada yazacak enerjiyi kendimde bulamiyorum. 

Son 9 gundur, yukarida resimde gorudugunuz Neutrogena'ya ait 3'u bir arada SOS temizleme kurunu kullaniyorum. Urun hem peeling, hem yikama jeli hem de maske olarak kullaniliyor. Markette tesaduf eseri gorup 'Hadi bunu da deneyelim, bakalim ne olacak' diye sepete attim, iyi ki de atmisim.Kizarikliklarim ciddi anlamda azalmaya, yuzumun iltihapli hali yavasca ortadan kalkmaya basladi. Ama asil en onemlisi son bir haftadir cildimde yeni bir iltihaplanma veya komedon olusumu gozlemlemedim  (sunu belirtmekte fayda goruyorum, kremin vaadettigi sey komedonsuz ve iltihapsiz bir cilt). 

Son dokuz gundur krem disinda da ne bir nemlendirici, ne bir serum hicbirsey kullanmiyorum. Krem cildi kurutmuyor, irite etmiyor. Kremi kullandigimin ucuncu gununde iyilesme farkettigim icin ayni seriden bir de tonik edindim. Sonuc olarak iki urunden de son bir haftada cok memnun kaldigimi soyleyebilirim. 

Ancak 1,5 senedir, hicbir tedavinin toparlayamadigi cildimin  bu kremin ustunde yazildigi gibi 7 gunde adam olmasini beklemek sacmalik olurdu. O bakimdan ben bu kure, biraz daha zaman verdim. Aldigim kremi sonuna kadar kullanip gercekten etki edip etmedigini anlamak istiyorum. Kimbilir, belki temmuzun ilk haftasindaki doktor randevumu iptal edecek kivama bile gelirim. Bakalim gorucez. Birkac hafta sonra comment kisminda cildimle ilgili update yazacagim. Bu da benim, 30'lu yaslarinda, 18'lik ergen tazeligi tasiyan tum bay ve bayanlara hizmetim olsun!

Friday, June 15, 2012

Kitap Kulubesi


Kitap kulubesi fikrine bayiliyorum. Benzer kulubeleri, birkac (ve daha buyuk) sehirde daha gormustum ve o zaman da cok hosuma gitmisti.

Yukaridaki resimde gordugunuzse, toplasak 10-15 hanelik bir köyün kitap kulubesi. Kimseye sormadim ama benim iki tahminim var. Ya bu kulubeler insanlarin okumadigi kitaplar toplansin diye ozel olarak konuluyor, ya da kullanilmayan bir telefon kulubesi alinip kitapliga cevriliyor. Insanin gece evde cani sikilsa, okuyacak kitabi dergisi kalmasa gidip ordan bir kitap ceker, alir, okur. Bilgiye ulasmanin bu kadar kolay olmasi ne guzel degil mi? 

Thursday, June 14, 2012





"... Son tahlilde bakıldığında elimizde ne var? Tek bir sıkı kartımız var elimizde, o da hikâyeler. Kimselerinkine benzemeyen, her anlatıldığında karşı yakadakileri imrendiren, hatta bazen hasetten deliye döndüren hikâyelerimiz var. Bizdeki mamelek bundan ibaret. Tek başına hastaneye gitmek zorunda kaldığında ya da yazları kalabalık masalarda karışık kızartmaya sarımsaklı yoğurt dökülürken ve sen kenardan geçerken bu hikâyeleri düşün. Yalnız başına yola çıkmış her yolcunun yaptığı gibi ferahlamak için sık sık hikâye dolu ceplerini yokla.Hayat bir sahtekâr dolandırıcı. Ve sen bunu 16 yaşında bilmiyor değildin. Bilmediğin tek şey, köprüden önceki son çıkışın tepesine tabela koymadıklarıydı namussuzların. Ceplerini yokla şimdi, yürümeye devam et. Bari sen bizim gibiler için bu filmin iyi bitebileceğini ispat et."

Ece Temelkuran

(Bir sahtekar olarak hayat)

Tuesday, June 12, 2012

Hava nasil oralarda usuyor musun?


Kendimde dahil olmak uzere, yerkurenin bu kisminda ve daha yukarisinda yasayan tum insanlara aciyorum...Acaba bu yaz gunesi gorebilecek miyiz?T-shirt, sort, sandalet, terlik giyebilecek miyiz? Aksamlari uzerimde agirlik yapan cift yorgandan bir geceligine bile olsa kurtulabilecek miyim?  Sahiden, ben bunlari cok merak ediyorum.

Thursday, June 07, 2012

Albino Animals

Bu aralar farkli albino hayvanlara merak saldim. Asagidakiler en cok ilgimi cekenler. 

Ilk bakista bunun bir penguen oldugunu anlayamadim.






Muhtesem gorunmuyor mu?



Internette timsahtan, balinaya, kokarcaya ve hatta kirpiye kadar pekcok albino hayvan resmini google'layabilirsiniz. 

Gommino

Su aralar, biraz moda biraz da rahat olmasi nedeniyle Moccasin tarz ayakkabilara resmen olup bitiyorum. Cevremdeki 5 bayan arasinda yaptigim anket sonucu, bu ayakkabilar ya cok seviliyor (ki  bu kisi ayakkabiyi kullanan ve rahatligindan memnun biri), ya da cok pis nefret ediliyor (nefret edenlerin bahanesi ayakkabilarin maskulen tarza sahip olmasi, onlarda 4 kisi).  Bilmiyorum siz ne dusunuyorsunuz?

 
Alirsam, kirmizisini alirim ve bu sekilde kombinlerim.
Sari canta da Salvatore Ferragamogillerden ve adi da Ceyla...(Valla bak, adi oyle saka filan yapmiyorum. Cantayi almam cunku resimde durdugu kadar guzel durmuyor)


EE madem cok begendin neden almiyorsun, dediginizi duyar gibi oluyorum ancak bu ayakkabilarin icine yun corap giyilmeyeceginden, Avrupa'da da gunese hasret, 15 derece civarinda, ayagimizda botlar, uzerimizde montlar lahana gibi gezdigimizden, internete bakip ic gecirmekle yetiniyorum.

Neyse, bunun daha temmuzu var, agustosu var...Hava tahmini,  7 gun ust uste gunesli, +20-25 derece gosterdigi gun bu ayakkabilari almayi dusunuyorum. Cok sey mi istiyorum?



Japonya ve Madonna'nin Istanbul Bogazi'ni gol sanma sorunsali

Valla, ben de okudugum gazetenin yalancisiyim. Madonna Turkiye'ye gelmis, Bogaz'da yemege gitmis. Gittigi yerin sef garsonuna Istanbul Bogazi'ni gosterip burasi yapay gol mu diye sormus.


Birincisi, restaurantin sefi cok saf davranmis. Ben sef garson yerinde olsam, gulumseyerek 'Evet Madonna, Istanbul komple yapay gol uzerinde oturuyor.' diye cevap verip onu sasirtirdim. Bunun  uzerine Madonna bir roportaj sirasinda  etkilendigi sehirleri sayarken veya arkadaslari arasinda 'Biliyor musunuz Istanbul'un cevresindeki tum o su birikintisi yapaymis, cok etkilendim!' muhabbeti yaparken bir guzel rezil olurdu. Boylelikle dogru bildigini sandigi pekcok seyin aslinda yanlis olabilecegini aklina getirir, yanlis yapmaktan cekinir, olcup bicip 2 defa dusunup oyle konusurdu. Kendi capimda Madonna'yi bilgisizligi yuzunden dolayli yolla cezalandirmis olurdum. 

Aslinda Madonna'ya cok fazla da yuklenmek istemiyorum cunku sef garsonun Ingilizce durumu nedir, Madonna'nin  ne sordugunu gercekten anlamis midir bunu pek bilmiyoruz. Belki de olay abartidan veya yalnis anlasilmadan ibarettir, kim bilir? Ayrica ulkemizde asagidaki videodaki gibi insanlar mevcutken, yuksek tirajli bir gazetenin veya katilimcilarini binlerce insanin olusturdugu sozluklerin Madonna'yi bu kadar elestirmesini de cok mantikli bulmuyorum. Sanki memleketteki herkes Macellan'in torunu ve dunya uzerindeki en kucuk noktayi bile biliyor da kalkip Madonna'ya cemkiriyoruz. Kanit mi istiyorsunuz? Alin size kanit:


'Nerden baksan 20 saat ceker.' diyor biri. Guleyim mi, uzulup utanayim mi sasirdim....